27 Ekim 2010 Çarşamba

Yaralı Adam...

   Kimsesiz ve başı boş bir halde ,yine sokaklarda öylece dolanıyordum. Her gece olduğu gibi bugun de kendime kalacak bir yer bulmam lazım... Sokaklarda yaşıyordum ve hala kendime düzenli bir şekilde kalacak bir mekan bulamıyordum. Bu gecede iyice dolanıp kendime uygun bir yer bakacaktım.
   En sonunda kendime uygun bir yer bulabilmiştim. İnşaatına ara verilmiş fazla açık tarafı bulunmayan güzel bir binanın önünde duruyordum. Giriş katına baktığım anda bu gece burada kalacağıma karar vermiştim. Kimseler gelmezse bir kaç günümü burada uyuyarak geçirebilirdim. Bir de üst katları kolaçan etmeliydim. Bakalım yukarı ki katlarda güzel ,daha uygun bir yer bulabilecekmiydim.
   Tam ikinci kata çıkmıştım ki bir yerden ağlayıp sızlama sesleri duyuyordum. İyice katın içine girdim ve cam tarafında yatan bir adam görüyordum. Sokak lambalarının ışığı yüzüne doğru yansımaktaydı. Burada yatan adamın ağlayıp sızlamasının nedeni her tarafının kanlar içerisinde olmasından kaynaklanıyordu. Sanırım çok feci bir şekilde dövülmüş ya da dövüldükten sonra buraya  bırakılmıştı. Bir kaç kemiği kırılmış ağızı burnu da kanlar içerisindeydi. Halsiz olduğundan sorduklarıma doğru düzgün  yanıt veremiyordu. Onu daha fazla yormadan baş ucunda beklemeye kadar verdim.
  Sabah olmuştu ve ben gözlerimi hiç kırpmamıştım. Sabaha kadar yaralı adamın başında beklemiştim. Az biraz sonra yaralı adam da uyanmıştı. Kim olduğu bunları kim yaptığını aç mı tok mu neler olduğunu birer birer sormuştum. Hepsine tek tek düzgün bir şekilde cevap vermişti. Alacakları tarafından köşeye sıkıştırılmış ve işkenceye kadar her türlü aletle zorla dövüşmüştü. İki gündür burada kalıyor  ve hiç birşey de yememişti. Nerede yaşadığını ve ne işle meşgul olduğunu da söylememişti. Şimdi de benden ona yiyecek birşeyler bulmamı ve giyebilecek kıyafetler getirmemi istiyordu. Bende ne yapıp edip onun isteklerini yerine getirmeye çalışacaktım.
    Akşam vakti ,zorda olsa  istediği herşeyi bulup getirmiştim. Elimden geldiği kadar ona yardım edebiliyordum. Elini yüzünü yıkadıktan sonra ,giyecekler üzerine tam olarak uymuş ve oturmuştu. Karnını da bir güzel doyurmuştu. Buradan ayrılırken bana çok teşekkür edip elime de bir not tutuşturmuştu. Yaralı adam kendisini biraz topladıktan sonra öylece yanımdan ayrılmıştı.
Aradan bir kaç dakika geçtikten sonra verdiği kağıdı açıp içinde neler yazıyor ona bakıyordum. Kağıtta bir adres ve üç gün içerisinde buraya gelmemi talep eden bir not bulunuyordu. Kağıtta yazan adresin neresi olduğunu tam olarak bilmiyordum fakat oranın şehrin merkezinde olduğunun kanaatindeydim. Oraya gitmelimiydim veya gitmemeliydim. Bu soruyu çok fazla düşünmeye başladım. Acaba bu adreste beni ne bekliyor olacaktı. Ne için fazla birşey söylemeden öyle çıkıp gitmişti bir türlü anlayamamıştım.
Üç gün geçtikten sonra kararımı vermiştim. Çok düşündüm ve söylediği adrese gidecektim.
   Yazdığı adres tam olarak burayı gösteriyordu. Önümde büyük ve lüks bir ev duruyordu. Acaba yanlış mı gelmiştim bilmiyordum. Benimle dalgamı geçiyordu. yada söylediği adres tam olarak burasımıydı birazdan öğrenip görecektim. Kapıyı çaldım. ve  kapıyı açan güzel bir kadınla karşılaştım. Yukarıya çıkmamı ve beyefendinin beni yukarıda beklediğini söyledi. Sakin adımlarla merdivenlerden yukarı doğru çıktım. Sanırım yaralı adam sağdan ikindi odada duruyordu. Çünkü kapıda büyük harflerle ismi yazıyordu. Kapıyı bir kaç tek tıklattıktan sonra heyecanlı bir şekilde odadan içeri girdim. ve sıcak bir karşılamayla karşılandım. İnşaatta gördüğüm o yaralı adam pahalı kıyafetler giymiş çok güzel bir odada duruyordu. Meğerse yaralı adam çok zengin bir insanmış ,rahat ve güzel bir hayat sürüyormuş...  Beni karşısında gördüğü anda kibar bir tonuyla hemen konuşmaya başladı;
   - Yeni hayatına hoşgeldin evlat!  bana yaptığın iyiliklerden ötürü seni güzel ve lüks bir dünyanın içerisine sokmuş bulunuyorum. Bundan sonra yaşayacağın hayat mutlu ve huzurlu bir şekilde devam edecek... Bu da benim sana teşekkürüm olsun. diyerek lafını orada bitirdi. Bende ne yapacağımı ,ne söyleyeceğimi bilmeden öylece donup kalmış ve bundan sonra ki hayatımın nasıl devam edeceğini merak etmeye başlamıştım.

Peki şimdi ne olacak ?
   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder