3 Ekim 2010 Pazar

İlk Gün...

   Tüm eğitimleri aldıktan sonra başlayacağım iş için gün sayıyordum. Evet artık bir mesleğim olacaktı . Benim yapacak olacağım iş itfaiyecilikti .Bir itfaiye görevlisi olacaktım. Kötü bir olay da olsa ,yanan evleri bir yerde mahsur kalan insanları kurtarmak artık benim görevim olacaktı. ve bunları düzgün bir şekilde yapabilirsem para da kazanacaktım. Yangınları söndürmek ve insanların canını kurtarmak için artık bende mücadele edecektim.
   İlk iş günümün ilk dakikalarında ve ilk görevimde kötü bir haber geldi .Bir apartman feci bir halde alev altında kalmış ve hızlı bir biçimde yanıyor haberini aldık. Böyle kötü haberleri daha çok duyacaktım. Bunlara bir an önce alışmam gerekiyordu. Şehrin batı kısmında olan ,kenar köşeşinde kalmış bir sokakta dört katlı bir ev yanıyordu. Hemen yola koyulduk. İlk dakikalarım ve ilk heyecanım olduğu için kendimi kontrol etmekte güçlük geçiyordum. Olay yerine kısa bir zamanda ulaşmıştık. Mahalle sakinleri oldukça telaşlıydı. Biz arabadan iner inmez olayın nasıl yaşandığını korkmuş bir biçimde anlatıyorlardı. Bir kaç daire de insanlar mahsur kalmıştı. Diğerleri kurtarabildiği kadar eşyayı ve kendilerini sokağa atmışlardı. Direk itfaiye hortumlarını çıkarıp yangını alel alece söndürüyorduk. Daha ilk görevim olduğu için bende mahalle sakinleri gibi olayı uzaktan takip ediyordum. Sadece bana verilen ufak tefek görevleri yerine getirmeye çalışıyordum. Biz yangını söndürmeye çalıştıkta bina rüzgarın etkisiyle daha çabuk alev alıyordu. İşimiz gerçekten çok zordu can kaybı yaşanmadan olayı temiz bir şekilde atlatmamız gerekiyordu.
Bir anne ve çocuğu balkonda mahsur kalmıştı. Görevli arkadaşlarım merdivenle hem onları kurtarmaya çalışıyor hemde yangını söndürmekle uğraşıyorlardı. Bende dediğim gibi hiç birşey yapmıyordum. Alt katlar hemen söndüğü için ,binanın içine girmeye karar verdim. Madem ki arkadaşlarım canla başla mücadele ediyor. Bende kendi halimle onlara yardım etmeliydim. O anne ve çocuğu evin içerisine girerek kurtarabilirdim.
   Binanın içi biraz dumanlıydı ve bazı yerleri de hala yanmaktaydı. Hızlı bir şekilde üst kata doğru çıktım. Kapıya bir tekme atıp evin içine hızlı bir şekilde giriş yaptım. Evin içi öyle bir yanıyordu ki anne ve çocuğu göremiyordum. Bu arada binanın yapısı eski olduğundan dolayı  fena halde zarar gördüğü için her an çökme tehlikesi olabilirdi. Hızlı bir şekilde alevlerin arasından geçip anne ve çocuğuna ulaşmıştım. Öyle bir şok halindeydiler ki hareket bile edemiyorlardı. Onlara beni dinlemelerini sadece dediklerimi yapmalarını ve onları sağ sağlim kurtaracağımı söylüyordum. İlk görevimde doğru bir harekette bulunmak istiyordum.
   Görevli arkadaşlarım yangını hafiflettikten sonra uzayan merdiveni balkona doğru getirmişlerdi. Anne ve çocuğa sakin olmalarını ve birazdan kurtulacaklarını söylüyordum. Biraz daha rahatlamışlardı. ve görevli bir arkadaşım onları onları düzgün bir halde yanlarına almış sağ sağlim merdivenle aşağı doğru indiriyorlardı. ve içeriyi de söndürmüşlerdi. Bense cesaretimden ötürü kendimle gurur duyuyor ve bu mesleği sonuna kadar en iyi  şekilde yapacağıma büyük bir içtenlikle inanıyordum. Tam evin içerisinden çıkmak üzereydim ki binanın bazı yerleri dökülüyordu. Sanırım bina yıkılıyordu. Kafamı kamufile etmiş hızlı bir şekilde apartmandan çıkmaya çalışıyordum .Fakat merdivenler yıkılmış üstü taşlarla doluydu. Aşağıya inemiyordum. Bu sefer yukarı çıkmayı denedim. Bir kaç adım attıktan sonra ileriye de girememiştim çünkü evin ve apatmanın bir kısmı çökmüştü. Buradan bir an önce kurtulmayı ve hiç bir yerime zarar gelmeden sağlam bir halde çıkmaya çalışıyordum. Önüm arkam kapalıydı ve ne yapacağımı bilemiyordum. Bir an önce yardım gelmezse bu beton yığınlarının arasında kalacaktım. Hiç birşey yapamama karşılık sadece gelecek olan yardımı beklemeliydim. Binanın başka bir kesiminden yüksek bir ses geldi sağlam olan kısımlar artık kendini yerçekimine  doğru bırakıyorlardı.
Sonunda olan olmuştu ilk iş günümün ilk kazasına uğramıştım. Bina ve hayatım üstüme yıkılmıştı. Enkazın altında nefes alamıyordum. Bu yapmış olduğum acemilikten ötürü ,kendi canımı geride bırakarak ödemiş oldum.
 - İlk iş günüm artık son günüm olmuştu...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder