5 Ekim 2010 Salı

Av Zamanı...

   Av mevsimi başlamıştı. Ormanın derinliklerinde ,göl kenarında avlayacağımız kuş türlerini seçebilirdik. Tam av yapılacak bir hava vardı. Vurup yiceğimiz kuşların tadı dimağımı sürekli zorluyordu. İştağım kabarmıştı vekuşları avlamak için de can atıyordum.
  Av yapacağım arkadaşımla beraber tüfekleri almış dağlık bir bölgeye gelmiştik .Havada kumrular martılar dolanıyordu. Hem ormanın içinde hemde gölün kenarında kendimize ziyafet çekecektik. Evimize de güzel bir sofra götürmüş olacaktık. Tüfeklerimizi almış avlayacağımız kuşları izliyorduk. Bir kaç atışımız karavanayla sonuçlandı. Kumrular özgürce gökyüzünde dolanıyorlardı . Özgürlüklerine birazdan son verecektik. Yiyeceğimiz kuşların ve geçirdiğimiz zamanın tadını çıkarıyorduk.
-Bir vuruş daha pattt karavana...
İsabetsiz atışlarımızdan sonra kuşlar kaçmıştı. Başka bir kesime gitmeliydik orada daha iyilerini bulabilirdik. Ormanın arka kısmını dolaşarak bir kaç kuş yuvasının bulunduğu doğa harikası yere gelmiştik .Burada avımız daha kolay olabilirdi. Hem kuşlar yuvalarında duruyor hemde özgürce kanatlanıp gökyüzünde kaybolabiliyorlardı. Gözüme bir kumru kestirmiştim. Kumrunun eti de nefis oluyordu. O beyaz kumruyu çok sakin ve isabetli bir şekilde vuracaktım. Arkadaşımsa aksini iddia  ediyordu. Kararım kesindi o kumruyu vuracaktım. Kumru yuvasında yavrularını ısıtıyordu. ve birden kanatlanıp uçmaya başladı. Herhalde yavrularına yiyecek birşeyler getirecekti. Tabi bu benim umrumda değildi. Havada uzaklaşmadan bir mermiyle onu düşürebilirdim.
Nişanımı aldım ve ateş ettim. İşte bu..... hahaha kumruyu sonunda avlamıştım.  Uzaklaşmadan hemen indirmiştim. Kendimle gurur duyuyordum. Çünkü iyi bir avcı olmanın adımlarını atıyordum. Hemen gidip kumruyu düştüğü yerden aldım ilk avımızın meyvesini ormanda pişirip yiyecektik. Oldukça mutluyduk. Birazdan kumruyu hazırlayıp ziyafet yapacaktık. Karnımda fena halde acıkmıştı.
   Silahımı temizlemek için kabzasını ve mermilerini çıkartıyordum. ve birden tüfek ateş aldı. Kafamı kaldırdığım zaman önümde kanlar içerisinde duran bir insan görüyordum. İstemeden de olsa yanlışlıkla arkadaşımı vurmuştum. Kurşun tam kalbinin orta yerine denk gelmişti .
Bir kaç dakika içerisinde orada son nefesini vermişti. Bir kuş için arkadaşımı canından etmiştim.
   O gün hayatımın en kötü günüydü. Çünkü bir değil iki yuvayı birden yıkmıştım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder